NET TÜRK - İçten ve samimi kocaman gülüşü, herkese yetecek kadar bitmeyen enerjisi ve sevgi dolu kalbi olan bir oyuncu Gaye Turgut Evin. Yağmurlu bir Alaçatı gününde aşkı, evliliğini ve geleceğe dair planlarını tüm içtenliğiyle Magazin İzmir dergisine anlattı.

Oyunculuk hayatın nasıl başladı?

Oyunculuğun aslında başlayan bir şey olduğuna inanmıyorum her insanın bir oynama güdüsü olduğuna inanıyorum. Bu da çocukluktan gelen bir şey, oyunlarla büyüme kültüründen aslında oyunsu insan yani Homo Ludens’in kültürümüzün bir parçası olduğuna inanıyorum. Sadece büyüdükçe oynamayı unutuyoruz. Benim için şu şekilde başladı: Anaokulunda yaratıcı drama ve bale oyunlarına gidiyorduk. Sonra ilkokul ve lisede okul tiyatrosundaydım. İlkokulda bir ödül almıştım. Belediye tiyatrosunun seçimlerine katılıp kazandım. Devlet konservatuarına çağrılmıştım. Derslerim iyiydi. Ailem bunu istediğimi gördü, bana baskı yapmadı ve destek oldular. Her gösteride en önde alkışlayanlar onlardı.

Eleştiriye açık mısın?

Kesinlikle açığım. Öyle bir noktada ki; vur duvara yere geleyim. Mehmet Birke benim hocamdı. Sağ olsun onun bu konuda çok desteği vardır. Yakın çevremden beni eleştirmelerini istediğim çok oldu. Eleştiriler, alkışlardan daha değerlidir. Çünkü eleştiriler benim ilerlememi sağlar.

Deniz ile beraber yapmaktan keyif aldığınız şeyler neler diye sorsam?

Birçok şeyi yapmaktan çok keyif alıyoruz. Kaliteli zaman geçirdiğimize de inanıyorum. Çok klişe olacak ama biz evi ve evde olmayı çok seviyoruz. Üniversite yıllarında ya da geçmişte çok fazla gezdiğimiz, sokaklarda vakit geçirdiğimiz için de olabilir. Evi böyle yorgunluğunuzu dizginleyecek bir ağaç kabuğu gibi düşünüyorum. Dizi ya da film izlemeyi, sohbet etmeyi, kahve içmeyi, beraber evde bir şeyler yapmayı seviyoruz. Beraber yeni yerler keşfetmeyi ve gezmeyi de seviyoruz.

Aynı dizide ikiz kardeşleri oynarken şimdi evlisiniz. Nasıl başladı ilişkiniz?

En büyük aşkım babam. Asla babamı bırakıp evlenmem modundaydım. İkiz kardeşi oynuyorduk ve her şey birdenbire gelişti. Kariyer planları olana bir çocuk olarak yaşarken bir anda Deniz ile tanışınca değişti. İlk repliği “Biz ikiz kardeşiz ve sen benim diğer yarımsın”dı ve bu replik bizde de çok şey değiştirdi. Bir buçuk sene içinde birbirimizin hayatına aktık ve evlendik.

İlk görüşte aşk diyebilir miyiz?

Evet diyebiliriz. Hatta Deniz hep “İlk görüşte mi bilmem ama ilk gülüştü aşka inandım sayende” der. İlk tanıştığımızda farklı bir hissiyat oldu. Öylece kaldım ve çok fazla sevecen bir hale büründüm. Mesela üzerinde ne olduğunu bile hatırlıyorum. Kesinlikle ilk görüşte aşk var ve çok güzel bir şey.

İki oyuncunun evliliği eğlenceli mi yoksa sıkıcı mı?

Aslında çok güzel bir şey. Çünkü paylaşım paydaların daha yüksek oluyor. İkimizde oyunculuk mezunuyuz ve bu bizi mesleki alanda yukarıya taşıyor. Ben Çiğdem Teğmen rolünü kabul ettiğimde Deniz’in dövüş eğitimi almasının bana çok büyük faydası oldu. Birlikte rolüme hazırlandık. Birbirimizin oyuncu koçu olduk diyebiliriz. Birbirimizi eleştirebiliyoruz. Evde çok gerekmediği sürece sektör hakkında konuşmuyoruz. Daha rahatlatıcı ve daha eğlenceli şeyler paylaşıyoruz. Eve girince Deniz ve Gaye oluyoruz. Karşındaki insan senin dilini anladığı için anlatmak çok daha kolay oluyor. İnce nüansları ve terimleri biliyor olması çok rahatlatıcı.

Asla oynamam dediğin bir karakter var mı?

Aslında yok. Ama nasıl uyarlanacağı çok önemli. Oynadığım karakterin içinde bulunduğu durum ne, nasıl ele alınmış, ben bir araç mıyım, popüler kültüre yapılmış ve havada kalan bir rol mü bunlar benim için çok önemli. Ama değerlendirme aşamasında en saçma gelecek senaryoya bile saygıyla bakarım ve okurum. Hepsinde bir emek var. Büyük de konuşmak istemiyorum ama özellikle oynamam dediğim bir rol yok. İnce eler sık dokurum ve şu ana kadar karşıma çıkan rollerde sanırım şanslıyım.

WWW.NETTURK.COM.TR