Türkiye, eskiden kamu kesimi açıklarını kapatmak için geleceği satardı. Yani iç ve dış borçlanma yapar, gelecekte elde edeceği gelirleri belirli bir indirimle peşin tahsil eder, bununla açığını kapatırdı. Son 16 yılda geleceği satmaya devam ederken bir yandan da özelleştirmeler aracılığıyla geçmişi satıp paraya çevirmeye başladı. Kamu parasıyla yapılmış olan kuruluşlar, tesisler, üretim birimleri satıldı ve açıklar kapatıldı.   
2003 – 2017 yılları arasında özelleştirmelerden elde edilen gelir ya da geçmişi satarak elde edilip kullanılan para tutarı yaklaşık 104,6 milyar TL (61 milyar USD.) (Bu şekilde elde edilen özelleştirme gelirleri ek 1’deki tabloda yer alıyor.)
Geçmişi böylece satıp ele geçen paralarla açıklar kapatılırken, sistem, geleceği satıp oradan gelen paraları da kullanmaya devam etti. 2002 yılı sonunda dış borç stokunun toplamı 129,6 milyar Dolardı. Bu borç stoku, 2017 sonunda 453 milyar Dolara ulaştı. Demek ki bu dönemde 323,4 milyar Dolar dış borçlanma yapıp kullanmışız. Bunun 71,4 milyar Doları kamu kesimince, 273 milyar Doları özel kesimce kullanılmış. (Dış borçlanmadan gelen ve kullanılan paraları ek 2’de görmek mümkün.) 
Kamu kesimi bir yandan da iç borçlanmaya devam etmiş. Bir başka ifadeyle geleceği yalnızca dışarıya borçlanarak değil içeriye borçlanarak da kullanmışız. 2001 yılı sonunda yurtiçi borç stoku 47,3 milyar TL imiş. Bu stok 2017 sonunda 574,1 milyar TL’ye yükselmiş. Yani bu dönemde 526,3 milyar TL iç borcu artırmış kamu kesimi. Yukarıdaki tablolarla birlikte değerlendirebilmek için buradaki TL miktarları yıllık ortalama USD/TL kurlarıyla Dolara çevirirsek 2002 yılı sonunda 31,3 milyar Dolar tutan iç borç stokunun 2017 sonunda 157,3 milyar Dolara yükseldiğini görebiliriz. Demek ki iç borçlanma yoluyla geleceğimizi satarak da 126 milyar Dolarlık para kullanmışız. (İç borçlanmadaki gelişmeleri de ek 3’de görmek mümkün.)
Özetlemek gerekirse 2003 – 2017 arasında 15 yıllık dönemde geçmişi satarak 61 milyar Dolar, iç ve dış borçlanma yoluyla geleceğimizi de satarak 449,4 milyar Dolar olmak üzere toplamda 510 milyar Dolar parayı kullanmışız.
Bu inanılmaz finansman kaynaklarına karşılık ortaya çıkarabildiğimiz ekonomik büyümeyle geldiğimiz nokta, GSYH sıralamasında öteden beri içinde bulunduğumuz dünya 17’nciliği ve kişi başına gelirde öteden beri içinde bulunduğumuz orta gelir tuzağı düzeyi. Bir başka ifadeyle geçmişi ve geleceği satarak ancak bulunduğumuz yerde kalabilmeyi sağlamışız. Oysa hedefimiz ilk on ekonomi arasına girebilmekti.
Bundan sonrası daha da zor görünüyor. Çünkü buraya gelirken evdeki gümüşlerin büyük çoğunluğunu satmış, kamu kesimini, özel kesimi ve bireyleri yüksek oranlarda borçlandırmış bulunuyoruz. Yani satacak fazla gümüşümüz kalmadığı gibi borçlanacak imkânımız da pek kalmamış görünüyor.
Ek Tablolar:
1.Özelleştirme Gelirleri
Yıllar
Tutar (milyon USD)
Ortalama Kur
Tutar (milyon TL)
2003
289
1,42
410
2004
1.283
1,49
1.916
2005
8.222
1,37
11.239
2006
8.096
1,59
12.880
2007
4.259
1,32
5.637
2008
6.259
1,24
7.791
2009
2.275
1,55
3.518
2010
3.082
1,57
4.831
2011
1.358
1,62
2.194
2012
3.021
1,82
5.484
2013
12.486
1,86
23.183
2014
6.279
2,14
13.446
2015
1.996
2,75
5.480
2016
1.314
2,93
3.856
2017
751
3,65
2.740
Toplam
60.970
104.604
2.Dış Borç Stoku Artışı (milyon USD)
Yıllar
Kamu K.
TCMB
Özel K.
Top. Dış Borç
Dış Borç Stoku/GSYH (%)
2002
64.533
22.003
43.066
129.601
54,8
2003
70.844
24.373
48.956
144.172
45,9
2004
75.668
21.410
64.076
161.154
40,0
2005
70.411
15.425
84.939
170.775
34,2
2006
71.587
15.678
120.738
208.002
38,0
2007
73.525
15.801
160.599
249.925
36,9
2008
78.334
14.066
188.426
280.827
36,2
2009
83.513
13.162
172.071
268.747
41,5
2010
89.109
11.565
191.014
291.688
37,8
2011
94.279
9.334
200.130
303.743
36,5
2012
104.023
7.088
228.505
339.616
39,0
2013
115.945
5.234
268.700
389.879
41,0
2014
117.687
2.484
281.774
401.945
43,0
2015
113.145
1.327
281.940
396.412
46,0
2016
119.847
821
284.467
405.135
47,0
2017
136.000
0,7
316.000
453.000
51,9
3. İç Borç Stokundaki Gelişmeler
Yıllar
Milyar TL
USD/TL
Milyar USD
2002
47,3
1,51
31,3
2003
67
1,42
47,3
2004
241,2
1,49
161,6
2005
269,5
1,37
197,1
2006
273,4
1,59
171,9
2007
280,6
1,32
212,0
2008
298,4
1,24
239,7
2009
365,9
1,55
236,6
2010
395,3
1,57
252,2
2011
395
1,62
244,5
2012
437,8
1,82
241,2
2013
422,2
1,86
227,4
2014
459,9
2,14
214,8
2015
458,5
2,75
167,0
2016
496,8
2,93
169,3
2017
574,1
3,65
157,3