NET TÜRK TV
Empati, sağlıklı ilişkiler kurmak için önemli. Ancak sınırını iyi belirlemek, aşırıya kaçmamaya özen göstermek gerekiyor. Çünkü insanları anlamak için gereğinden fazla çaba harcamak, duygusal çöküntüye neden olabiliyor. Hiper empati denilen bu sendrom başka sorunlara da kapı aralıyor.
Empati, başkalarının duygusal durumlarını, bakış açılarını anlama, hissettiklerini anlayışla karşılama ve duygusal deneyimlerini paylaşabilme yeteneği olarak kabul edilir.
Yaşam boyunca yüz yüze gelinen birçok sorun karşısında, zor durumda kalan insanları anlamak, onlara yardımcı olmak isteriz. Kimi zaman bir aile üyesi ya da yakın arkadaştır o kişi… Kimi zaman ise hiç bilmediğimiz coğrafyalarda güç şartlarda hayata tutunmaya çalışanlar. Empati kurmak, her zaman var olması istenen bir erdemdir.
Ancak bu duyguları yoğun şekilde yaşamak bir sendroma yol açabiliyor. Bu sendromun adı, hiper empati. Kişinin olağandan fazla duygusal empati yeteneğine sahip olması, çevresindeki insanların duygusal durumlarını aşırı derecede hassas bir şekilde algılaması ve bu duyguları derinden hissetmesiyle kendisini gösteriyor. Hiper empatinin nelere yol açtığını ve nasıl üstesinden gelinebileceğini uzmanlar şöyle açıklıyor:
“Hiper empati yaşayan bireyler, başkalarının mutluluklarını veya acılarını çok yoğun bir şekilde deneyimler ve bu duygusal deneyimleri kendi hissettikleri gibi yaşarlar. Bu durum, kişinin kendi duygusal sınırlarını koruma konusunda zorlanmasına, aşırı stres yaşamasına ve duygusal tükenmişlik hissetmesine neden olabilir. Hiper empati sendromunun etkileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir, ancak genellikle aşırı duygusal yük altında hissetme ve bu nedenle kişisel refahın olumsuz etkilenmesi gibi sorunları içerir.
Hiper empati sendromu genellikle duygusal hassasiyeti yüksek kişilerde daha sık görülüyor. Bu durumu yaşayan kişiler, çevrelerindeki insanların duygusal durumlarını derinlemesine hissedebilen, derin ve güçlü duygusal bağlar kurma konusunda istekli ve yetenekleri olan kişiler.
Çevrelerindeki insanları dinleme becerileri yüksek, dış uyaranlara karşı alıcıları açık, aynı zamanda hayır demekte ya da sınır çizmekte zorluklar yaşayanlar da bu durumdan muzdarip olabiliyor. Şefkatli ve etrafına karşı ilgi dolu olan bireylerde daha çok görülebiliyor.
Sürekli olarak başkalarının acılarına tanık olmak veya empati kurmaya çalışmak, duygusal olarak zorlayıcı bir çevrede bulunmak ve bu nedenle duygusal hassasiyetin artması, bireyin kişilik yapısı itibarıyla yardımsever bir doğaya sahip olması, zorlayıcı yoğun çocukluk deneyimleri, etken, kontrolcü ve duygusal olarak manipülatif ebeveyn tutumlarına maruziyet hiper empati sendromunun oluşmasına katkıda bulunabilir. Ancak her birey farklıdır. Bu nedenle, hiper empati sendromu yaşayan kişilerde spesifik tetikleyiciler, kişisel deneyimlere de dayanabilmektedir.”
www.netturk.com.tr