NET TÜRK - Cumhuriyet’in ortaya çıkardığı yangın söndürme işinin özelleştirilmesi ve Türk Hava Kurumu’nun devre dışı bırakılması süreci kamuoyunun gündeminde. Çünkü ormanlar yanmaya devam ediyor ve uçaklarla müdahale yapılamıyor.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir’deki korkunç yangın sırasında kullanılmayan yangın söndürme uçaklarının 3’ünde motorun olmadığını, diğer üçünün de yağ kaçırdığını söyledi.

Pakdemirli; “Orman personeli binmek istemiyor. Emniyetli değil. Emniyetli bulan varsa, bu kadar çok savunan varsa, apronda duruyor, binmek isteyenler buyursunlar uçsunlar” dedi. Pakdemirli’yi, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) verdiği belgeler yalanlıyor. Dünyanın en saygın kurumlarından biri olan SHGM, Türk Hava Kurumu’nun elindeki 5 uçak için uçuşa uygunluk belgesi verdi. Altıncı uçak için de “iki saatlik test uçuşunun ardından görmeliyiz” dedi.

THK hazırlığını yapmış

Bakan Pakdemirli’nin görevi, elindeki tüm imkânları kullanarak orman yangınlarına müdahale etmektir. Geçen süreçte Pakdemirli’nin üzerine düşen görevi yapmadığı son derece açık. Dünyada uçaksız yangın söndürme yapılmıyor. Pakdemirli, sürece uçakları dahil etmek yerine bu eksikliği sorgulayanları eleştirmeyi tercih ediyor.

Türk Hava Kurumu, yangın söndürme işinin dışında bırakıldığı halde 5 uçağı için yine de hazırlığını yapmış, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden uçuşa elverişlilik belgesini almış. Asıl soru, THK hazır olduğu halde Orman Bakanlığı’nın ve Pakdemirli’nin THK’yi, yangınla mücadeleye neden davet etmediğidir.

Bakanlığa 'ihalesiz iş yapma' yetkisi

Ulaştığımız bir başka belge ise çarpıcı. Bu yılın haziran ayında alelacele bir kanun çıkarılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan imzalı kanun, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarının usul ve esaslarında değişiklik yapılması ile ilgili. Bu kanuna göre bakanlık hava ve kara araçları dahil her türlü ihtiyacını doğrudan temin yolu ile satın alıp kiralayabilecek. Yani ihale yapmadan istediği firmayı çağırıp ihtiyaçlarını o firmadan karşılayabilecek. Bakanlığa verilen ihalesiz iş yapma yetkisinin sonuçlarını yaşıyor Türkiye. Bu yetki ile özel sektöre yönelen bakanlığın, hangi iş ve işlemleri yaptığını açıklamasını bekliyoruz.

Bakanı Bekir Pakdemirli konuştu

Ben daha önce de söyledim. Kim uçmak istiyorsa uçsun bunlarla. Benim THK'ye bir kuruş borcum yok. Biz devletiz. Onlar açıkladı diye biz bir şey yapacak değiliz. Benim teşkilatım bunlarla uçmak istemiyor. Nokta.

Beni memuriyetten atın, bu uçağa binmem diyorlar. Hükümetimize siyasi saldırı var, bu dikkate alınmalı. THK'nın verdiği sertifikaların hiçbirine güvenmiyorum. THK uçakları işimize yaramıyor. Almak zorunda değiliz. THK siyasetin oyuncağı olmuş durumdadır. Ana muhalefet ile birlikte hareket ediyor. Bu uçaklar belge üzerinde ne olursa olsun emniyetli olarak adledilmiyor.

Sivil havacılığın belgesine gelince, iki tanesinin sadece bunların idareten verildiği anlaşılıyor. Kediye ciğer emanet etmek... Şu anda içinde bulunduğu mali problemden dolayı, ben uçuşa elverişli raporuna güvenmiyorum. En büyük filo meselesine gelince 2 tane, 3 tane uçak var. Nasıl Avrupa'nın en büyük filosu oluyor? Bu teknik bir konu. Bu sosyal medya üzerinden siyasetçiler üzerinden konuşulmamıs gereken bir konudur. Bu sene 4 milyon Avro vermedik diye mi oluyor bunlar?

www.netturk.com.tr