NET TÜRK TV - Çanakkale Belediyesi İl Genel Meclisi’nde ocak ayından bu yana 50’ye yakın eko turizm dosyası görüşüldü, yarısından çoğu onaylanırken bir kısmı da askı aşamasında. Bu projelerden biri de 155 bin metrekarelik brüt alanı ile "NEF Arsa" projesi.

Galatasaray Sportif AŞ. Başkanvekili Erden Timur’un Yönetim Kurulu Başkanı olduğu NEF Şirketi, Çanakkale’deki bir projesini eko turizm dosyasına soktu. “NEF Babadere Arsa” projesiyle ilgili kurum görüşlerine başvuruldu. Projede, yol çalışması için iş makinelerinin sahaya indirildiği ve çalışmaların başladığı biliniyor.

Eko turizm dosyalarını “eko kırım” olarak değerlendiren mimar İsmail Erten, bu projelerin çok daha büyük tehlikeler barındırdığını söyledi.

NEF PROJESİ NEDİR?

Yatırımcılarına uygun koşullarda; yol, su, elektrik ve sosyal donatılarıyla arsa imkanı sağlayan NEF Arsa projeleri, Türkiye’nin farklı bölgelerinde sürdürülüyor. Proje tamamlandığında, doğal alanlarda; açık hava yoga, açık hava sineması, tarımsal ekipman hangarı, misafir evi, kişisel kapsül ofis, açık hava kütüphanesi, modüler amfitiyatro ile altyapı çalışmaları tamamlanmış alanlar sunuluyor. Sosyal yaşam alanlarının bulunduğu bir arsa yatırımı olarak duyurulan NEF projesinin, doğa tahribatı konusunda eleştirilen eko turizm dosyasında yer alması tepki çekti.

NEF’in sitesinde, ikisi Kazdağları’nda olmak üzere Çanakkale’de toplam 6 projesi olduğu görülüyor. NEF’in sözleşme taahhütlerine göre, projenin Aralık 2023 tarihinde bitmesi gerekirken, projeyle ilgili izinlerin tamamlanamaması nedeniyle, projenin 31 Ekim 2024 tarihinde tamamlanacağını öğrenildi. Konuyla ilgili olarak “Master iş programı” adı altında bilgilendirme dosyası, şubat ayı sonunda NEF Arsa yatırımcılarına gönderildi. Burada, izinlerin henüz tamamlanamadığı, süreçle ilgili zaman zaman bilgilendirmeler yapılacağı belirtildi. 

KIYI YAĞMASI TEHDİDİ

Bir yönüyle yerel halkın kalkınmasına ve doğanın korunarak; sağlık, kültür, kırsal ve benzeri turizm faaliyetlerinin yapılabildiği alanlar olan “eko turizm” alanları, diğer yönüyle de sosyal sorumluluk projeleri olarak görülüyordu. Ancak son dönemde özellikle Kazdağları ve Ayvacık-Ezine kıyı bölgesinde yoğunlaşan eko turizm projeleri, doğal alanlar arasında betonlaşmaya neden olması sebebiyle tepki çekiyor. Doğal alanlara yönelik gerçekleştirilen eko turizm dosyalarının kapsamının, devre mülk ve oteller zinciri projelerine zemin hazırladığı ifade ediliyor.

Işıltılarla Kapanan Yaralar: Yeni Yıl Masalı Işıltılarla Kapanan Yaralar: Yeni Yıl Masalı

EKOLOJİK KIYIMA DÖNÜŞÜYOR'

2016’da yürürlüğe giren Çanakkale-Balıkesir Çevre Düzeni Planı ile başlayan eko turizm proje dosyalarının sayısının, ilk birkaç yıl içinde 500’e yaklaştığını dile getiren mimar İsmail Erten, “Bunların yerleştiği alan, Ayvacık ve Ezine kıyıları ile Bayramiç’te Kazdağı etekleri… Bu alanlar bir anda imarlaşmaya başladı. İlk olarak Çevre Düzeni Planı içindeki bir hüküm, aslında kırsal ya da eko turizm adı altında ikinci konut yapılaşmasını artıran, küçük ve orta ölçekli sermayenin alanı olarak gelişti” dedi.

Dosya sayısının fazla olması üzerine 2022 yılı sonunda bir değişikliğe gidildiğini ifade eden Erten, “en az 5 bin metrekare” olan iznin, 2023 yılı itibariyle “en az 15 bin metrekareye” çıkarıldığını, yol ve yeşil alan terkleri sonrası 10 bin metrekarenin altında parsellere bölünemeyeceğini ve inşaat ruhsatı aldıktan bir yıl sonra turizm tesisi yetkisinin alınması gibi şartlar getirildiğini ifade etti.

Bu alan artışının ise otel ve devre mülke uygun bir imar sürecine doğru dönüştüğünü söyleyen Erten, “İstanbul merkezli büyük sermayenin, hatta uluslararası sermayeye entegre olmuş büyük sermayenin kullanımına uygun, toplulaştırılmış büyük araziler satın alınmaya başlandı. 2023-2024 sürecine baktığımızda, hızla Güney Ege ve Akdeniz bölgesinde olduğu gibi, Ayvacık-Ezine sahillerinin, yapılaşmaya açıldığını görebiliriz. Büyük parseller, yani; 50 dönüm, 70 dönüm, hatta bir takım iddialara göre 600 dönüme kadar toplulaştırılmış tapular mevcut” dedi.

KUZEY EGE KIYILARI 

Eko turizm projelerinin boyut değiştirdiğini, geldiği nokta itibariyle, bireysel ikinci konutlaşma sürecinden büyük sermayenin otelleşme sürecine doğru gider bir hal almaya başladığını ifade eden Erten, “Bu girişimlerin bir boyutu da devre mülk sistemidir. Bu alanların büyük bir bölümü de mülkiyet devri ile oluşmaya başladı. Burada yapılan operasyon, bir taraftan koyları işgal eden büyük otellerken, bir taraftan da mülkiyeti de öne süren, hisseleştirilen devre mülk sistemi üzerinden ama adı ‘turizm tesisi’ olan bir yönteme doğru devşirilmiştir. Ocak ve şubat meclis kararları bize bunları söylüyor” diye konuştu.  (Seçkin Sağlam, Duvar'dan )

www.netturk.com.tr

Editör: Haber Merkezi