Türk müteahhitler 2025'e hızlı girdi! Türk müteahhitler 2025'e hızlı girdi!

NET TÜRK TV

PARA ' POLİTİKA - Konu yine "paranın çarkı." Yine bir yarış. Faizler yükseliyor, rakamlar havada uçuşuyor. Bankalar "daha fazlası için buradayız" diye sesleniyor.

Ama kazanan kim? Gerçekten kazanan biri var mı?

Merkez Bankası’nın faiz artırımlarıyla mevduat oranları yüzde 50’leri geçti. Bir bakıyorsunuz, 500 bin TL’ye aylık 20 bin TL. Kağıt üstünde güzel görünüyor.

Ama sokakta ne oluyor? Bir kilo domatesin fiyatını düşünen var mı?
Elektrik faturasını nasıl ödeyeceğini düşünenler bu "kazanç masalından" ne kadar nasibini alıyor?

BANKALARIN TEKLİFİ

TEB diyor ki, "Faiz oranımız %53. Net kazancınız 20.852 TL." Alternatif Bank, "Biz de aynıyız."
Fibabank, Denizbank, Odea, Garanti BBVA, Enpara...

Hepsi sıralanmış. Rakamlar dans ediyor. Ancak şunu kimse söylemiyor: Bu "kazanç", enflasyonun karşısında eriyen bir buz kalıbından ibaret mi?

HALKIN GÖZÜNDEN FAİZ

Sokaktaki vatandaş için bu rakamların anlamı var mı? 500 bin TL’si olan kaç kişi var? Ya olmayanlar?

Halk, "Faizler yükselmiş" haberiyle markette fiyatların yine arttığını görüyor. Kredi kartı borcu ödenemiyor. Ev almak, araba almak hayal.

EKONOMİ YARIŞINDA KAYBEDEN KİM?

Kazanan belli: bankalar. Peki ya kaybeden?

Kaybeden, emekli maaşıyla ay sonunu getirmeye çalışan teyze. Kaybeden, çocuklarının geleceğini düşünen anne-baba.

Ekonomi büyüyor ama kimin ekonomisi? Büyüyen, halkın mutfağı mı yoksa bankaların kasası mı?

YÜZLEŞME ZAMANI

Belki de sormamız gereken şu: Bu faiz yarışında asıl yarış, halkın hayatta kalma mücadelesi mi?

Hangi tarafı seçiyoruz? Mevduat hesaplarındaki rakamları mı, yoksa gerçek yaşam koşullarını mı?