Sekiz yaşındaki Narin Güran. Kaybolduğu gün herkes onun peşine düştü. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki küçük köyde herkes Narin’i aradı. Evine dönmek üzere yürüyordu. Arkadaşlarından ayrıldı. O andan sonra kimse onu görmedi.
Bir köy, bir ülke Narin’i bulmak için harekete geçti. Jandarma geldi, köylüler seferber oldu. 19 gün boyunca aradılar. Tarlalar, kayalıklar, sazlıklar, boş evler, samanlıklar, dere yatakları. Her köşeye bakıldı. Ama Narin yoktu.
Köyde sessizlik vardı. Kimse bir şey bulamıyordu. Ama sessizlik yavaş yavaş şüpheleri de doğuruyordu. Oklarsa Narin’in amcası Salim Güran’ı gösteriyordu.
YEŞİL TÜLBENT DETAYI ŞÜPHELERİ ARTIRDI
Aramalar sürerken, yeşil bir tülbent bulundu. İmam, tülbentin Narin’e ait olduğunu doğruladı. Narin kaybolmadan önce eve uğramıştı. Ama annesi, bunu hatırlamadığını söyledi. O tülbent, Narin’in eve ulaşmış olabileceğini gösteriyordu.
Ancak başka bir ihtimal daha vardı. Narin, eve ulaştıktan sonra mı kaçırılmıştı? Yeşil tülbent, soru işaretlerini daha da artırdı.
KÖYDEKİ DEDİKODULAR VE AMCANIN ŞÜPHELİ DAVRANIŞLARI
Amca Salim Güran hakkında dedikodular yayılmaya başladı. Narin’in kaybolduğu gün, köyden hızla çıkmıştı. Benzinlikte yakıt almamış, sadece ıslak mendil almıştı. Aracında kahverengi bir battaniyeye sarılmış bir şekilde Narin’i taşıdığı iddia ediliyordu. Köye döndüğünde ise sanki hiçbir şey olmamış gibi ağlıyordu. Ama köylülerin gözünde bu gözyaşları samimi değildi.
Sosyal medyada yayılan mesajlar, şüpheleri daha da artırdı. Amca Salim, Narin’in erkek kardeşiyle de görüşüyordu. Olay günü Narin ya baygındı ya da boğularak öldürülmüştü. Şüpheler giderek artıyordu.
19 GÜN SONRA BULUNDU
Altı gün sonra Narin’in cesedi bulundu. Dere yatağında. Bacağı kopmuştu. Bir çuvalın içinde öylece yatıyordu. Cesedi bulan kişi, komşusu Nevzat Bahtiyar’dı. Nevzat, itiraf etti. Amca Salim, ona cesedi yok etmesini söylemişti. Ailesini tehdit etmiş ve karşılığında 200 bin TL teklif etmişti.
Nevzat’ın itirafı, amcanın ilk ifadesiyle çelişiyordu. Hakim, şüphelinin ifadelerini dikkatle inceledi. Amca Salim, bazı soruları cevapsız bıraktı. Bazı şüphelileri korumaya çalıştığı izlenimini verdi. Yargı bu ifadeleri dikkate aldı.
AİLE İÇİNDEKİ GİZEMLİ İLİŞKİLER
Soruşturmanın bir başka boyutu da aile içindeki ilişkilerdi. Amca Salim ile Narin’in annesi Yüksel Güran arasında bir ilişki olup olmadığı araştırıldı. İlişki iddiası DNA testiyle çürütüldü. Narin’in babası Arif Güran’dı. Ancak bu durum, şüpheleri ortadan kaldırmadı. Gönül ilişkisi söylentileri hala zihinlerde dolaşıyordu.
Amcanın aile içinde güçlü bir figür olduğu konuşuluyordu. Cinayetin ardından aileyi bir araya topladığı ve susturduğu iddiaları yargının gündemindeydi. Bu, sadece bir bireyin değil, organize bir suçun işareti olabilirdi.
CİNAYET SONRASI TOPYEKÜN SESSİZLİK Mİ?
Yargı makamları, aile üyelerinin cinayet sonrası sessiz kalıp kalmadığını sorguluyordu. Amcanın tehditleri ve baskıları, aileyi susturmuş olabilir miydi? Narin’in kaybı, köydeki herkesin üzerinde büyük bir yük bırakmıştı. Ancak gerçekler bir bir ortaya çıkıyordu.
WhatsApp mesajları, telefon kayıtları silinmişti. Yargı, Meta’dan bu yazışmaları talep etti. Ancak şirket, bu bilgileri sağlamanın mümkün olmadığını açıkladı.
ÜÇ BAKANIN ZİYARETİ VE ADLİYEYE SEVK
Narin’in ölümünün ardından köye üç bakan geldi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Narin’in mezarını ziyaret ettiler. Bakan Tunç, 22 şüphelinin yarın adliyeye sevk edileceğini duyurdu. 26 kişi şüpheli, 241 kişi tanık olarak ifade verdi.
TABUTUN ÜSTÜNDE GELİNLİK
Narin’in cenazesi. Tabutunun üstüne gelinlik kondu. Bu, kuzeninin düğününde giymeyi hayal ettiği gelinlikti. Küçük kız, gelinlik giymek istemişti. O hayali hiç gerçekleşmedi. Yakınları, son isteğini yerine getirebilmek için gelinliği tabutun üstüne koydu. Bir kız çocuğunun hayali, soğuk toprağa karıştı.