2024'ün 'Sülün Osman'ları!

Sülün Osman gerçek bir 'efsane'dir;  1950 ve 1960'lı yıllarda Galata Kulesi'ni satar, Eminönü meydanındaki saati ve şehir hatları vapurlarını devreder, Taksim Meydanı'na paspas atarak gelen geçenden 'ayakbastı parası' alır,

1962'de hapisteyken 'Alınteri ile Yaşamak' konulu konferans verecek kadar da efsane bir dolandırıcıdır!

Kendisyle röportaj yapan bir gazeteciye, 'Ava gidenleri nasıl avladığını'  anlatır.

(Osman Ziya Sülün (D.15 Ağustos 1923 - Ö 10 Ocak 1984), "Sülün Osman" olarak bilinen ünlü dolandırıcı. Osman Ziya Sülün, 1923'te İstanbul'da doğumludur.)

"Benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. Yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. 10 bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. Kuyumcunun kapısındayız ve dükkân kapalı. Karımın hastalığı olduğunu, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini ve nöbetçi eczaneye gidip ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum. Hakiki olsalar bileziklerin fiyatı bin lira. Diyorum ki, 300 liraya ihtiyacım var.

Adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri bin liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. O arada benim ayakçım da mevzuya ortak çıkıyor ve bilezikleri ucuzdan almak istiyormuş gibi ayak yapıyor. Telaşlanıyor adam hemen 300 lirayı verip alıyor bilezikleri.

Adam, ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince karakola gidiyor. Ve ben aranıyorum... Demiyorlar ki ona, 'Be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı?' diye. Ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım."

* * *

Gazeteci Murat Ağırel'in 'Cumhuriyet'teki 'AKP'den CHP'ye geçen belediyede seçim gecesi yaşananlar' başlıklı yazısını okuyunca, aklıma düştü Sülün Osman, son dönemlerde yapılanlar zaten onu 'rahmetle aratacak'  türden, öylesine yol yöntem bulmuşlar ki, 'zeytinyağından kıl çeker gibi'  işin içinden 'namus timsali' olarak çıkıyorlar, insanın içinden 'Helal olsun muhteşemler'  diye haykırmak geliyor.

İşte Murat Ağırel'in sunumu ile ilginç bir vaka!...

Şimdi size yüz milyonlarca lira borcu olan Manisa Yunus Emre Belediyesi’nde seçim gecesi yaşananları anlatacağım. 

Bu belediye, 12 Kasım 2012 tarihinde Manisa’nın Merkez ilçesinin ikiye bölünmesinden sonra kuruldu. 

Manisa merkezli Osmanlı Sancağı Saruhan Sancağı’ydı. Osmanlı’da veliaht şehzadeler Manisa Sancağı’nda görev yaparlardı. 

Bunu neden anlatıyorum geleceğim... 

2014 mahalli seçimlerinde Manisa ili Yunus Emre Belediye Başkanlığı kurucu belediye başkanı olan Dr. Mehmet Çerçi 2019 yılında da seçilmişti. İkinci başkanlık döneminde yeni bir belediye binası inşa edildi. 

31 Mart seçimleri CHP adayı Semih Balaban seçildi. 

Seçimlerin akabinde ise yapılan harcamalar başkan tarafından kamuoyunun dikkatine sunuldu. 

Belediye başkanı Semih Balaban benim de konuk olarak katıldığım Halk TV’deki Kayda Geçsin programına katıldı. Yeni kurulmuş olan ve iki dönemdir AKP tarafından yönetilen belediye hakkında bilgiler verdi. 

Bakın değerli dostlar... 

Yunus Emre Belediyesi’nin nüfusu 270 bin. Belediyenin şu andaki aktif borcu 1 milyar 100 milyon Türk Lirası. Belediyeye verilen bir yıllık bütçenin tamamı (maaş dağıtılmayacak, hizmet verilmeyecek) borca verilse borç anca kapanıyor. Manisa’daki 13 belediyenin borcunun toplamından fazla! Peki, bu borç nasıl yapıldı sorusunun cevabını merak ediyorsunuz tabii ki. Onu da sayın başkan gösterdi. 

İmkânı olanlar 23 Nisan’daki yayını izlesin dostlar. Belediye binasının makam odasını gösterdi sayın başkan. Yazımın girişinde Osmanlı veliaht şehzadelerinin görev aldığı yer demiştim ya, eski başkan sanırım bundan etkilenmiş olacak ki belediye binası makam odasını altın varaklı mobilyalar ve o döneme ait semboller ile süslemiş. Yerde lüks halılar, şömineler, özel mangallar... Makam odası dediğime de bakmayın. Bildiğiniz saray odası! 

Başkan anlatmaya devam etti... 

Seçim günü yani 31 Mart akşamı seçim sonuçları belli olduktan sonra belediyede ilginç şeyler yaşanıyor. Normalde seçimi kazanan kişinin mazbatasını aldıktan sonra makam devri yapılması gerekirken seçim gecesi saat 00.10’dan 05.07’ye kadar 100 milyon Türk Liralık alış faturası sisteme işlenmiş ve karşılığında da gece yarısı aynı tutarda çek kesilmiş. Bakın seçimin olduğu gece. Seçimlerin sonucu belli olduktan sonra yapılmış bu işlemler. 

Yine seçimden önce bir taşınmaz satışı gerçekleştirilmiş. 

Belediyenin 1721 metrekare arsası var. Metrekaresi 8 bin 500 TL bedel ile 14 milyon Türk Lirasına satılmış. Yeni seçilen belediye başkanı taşınmaz ile ilgili taşınmazın fiyat tespitinin yapılması için değerleme şirketlerine tespit yapılmasını istemiş. 

Kıymet takdir komisyon rapor hazırlıyor. Yapılan çalışmada üç ayrı firmadan değer tespiti yapması isteniyor. Sonuçta metrekaresine 8 bin 500 Türk Lirası bedel biçilen yerin gerçek metrekare fiyatının 25 bin Türk Lirası olduğu ve ederinin ise 43 milyon Türk Lirası olduğu tespit edilmiş. 

Yani belediye seçimin hemen öncesinde 43 milyon Türk Lirası değerindeki arsa 14 milyon Türk Lirasına satılmış. Bu durumda da kamu 29 milyon Türk Lirası zarara uğramış. 

Başkan bir durumu daha anlattı. Belediyenin şirketlerinde yaşanan usulsüzlüklere dikkat çekti. Belediye şirketinin yaptığı inşaatların olduğunu, satışların yapıldığını ancak satışı yapılan evlerin paralarının kasaya bile girmediğinin tespiti yapılmış. Yani paralar nerede belli değil. Bakın bu anlatılan Manisa’nın ilçe belediyesi Yunus Emre Belediyesi’nde ilk gün tespit edilenler. Geniş kapsamlı yapılan denetleme sonrası tablo daha çok net çıkacak. 

Emekliye, emekçiye zam vermeye gelince “bütçe yok” deniyor ama belediyelerde yaşananları gördükçe, duydukça bütçenin neden olmadığı gayet iyi anlaşılıyor. 

Aslında daha ağır konuşurum ama artık iş mahkemelik olmaya gidecek. İnsanlar et alamazken, süt alamazken, “bu ay da peynir yemeyeyim” diye parasını korumaya çalışırken bir gecede milyonlarca lirayı ceplerine atmışlar. (Murat Ağırel, 27 Nisan 2024, Cumhuriyet,  AKP'den CHP'ye geçen belediyede seçim gecesi yaşananlar' başlıklı yazı)

* * *

Sanki yürek yemiş bunlar; nasıl bir cesaret, nasıl bir korkusuzluk, nasıl bir vicdansızlık, anlamak mümkün değil.

www.netturk.com.tr